Kamulaştırma davaları, hukuk sistemimizin en yoğun tartışma alanlarından biridir. Bir yanda kamu hizmetlerinin genişlemesi, diğer yanda bireylerin anayasal mülkiyet hakkı. Bu iki güçlü alanın kesiştiği her noktada hassas bir terazinin kurulması gerekir. Çünkü kamulaştırma, sadece teknik bir işlem değil; aynı zamanda psikolojik, ekonomik ve toplumsal etkileri olan bir süreçtir.
1. KAMULAŞTIRMA DAVALARININ HUKUKİ ZEMİNİ
Kamulaştırma, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na dayanılarak yürütülür. Anayasa’nın 46. maddesi, kamu yararı amacıyla özel mülkiyete müdahale edilebileceğini kabul eder, ancak bu müdahalenin adil bir karşılıkla ve usulüne uygun yapılması şarttır.
2. ÖRNEK 1: “YOL GENİŞLETME” ADI ALTINDA HIZLI GEÇİLEN KÖY
Senaryo: A köyünde yaşayan Ahmet Bey’e ait 3 dönümlük zeytinlik, karayolları genişletme projesine dâhil edilmiştir. Ahmet Bey’e teklif edilen bedel, zeytinliğin değerinin çok altındadır. Ahmet Bey davayı açar.
Değerlendirme: Bu bir bedel artırımı davasıdır. Burada bilirkişi raporu çok önemlidir. Ahmet Bey kendi ziraat mühendisi ve emlak uzmanından değer raporu alarak, mahkemeye sunmuştur. Mahkeme, idarenin teklif ettiği bedelin gerçek piyasa değerini yansıtmadığını tespit ederek %80 oranında artışa hükmetmiştir.
3. ÖRNEK 2: KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA – TARLADAN ASFALTA
Senaryo: B beldesinde Mehmet Bey’in dedesinden kalan tapulu tarlası, yıllar önce herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın belediye tarafından yol olarak kullanılmıştır. Mehmet Bey, uzun süre bu duruma ses çıkarmamış ancak artık taşınmazın tamamen kamuya ait bir yola dönüşmesiyle dava açmak zorunda kalmıştır. Değerlendirme: Bu, klasik bir kamulaştırmasız el atma davasıdır. İdare tarafından el konulan taşınmaz için mülkiyet ihlali söz konusudur.
Mahkeme, müdahalenin varlığını ve devamlılığını tespit ederek Mehmet Bey lehine rayiç bedele göre tazminata hükmetmiştir.
4. KAMULAŞTIRMADA BİLİRKİŞİ SİSTEMİ: KİMİN GÖRÜŞÜ ESAS?
Mahkemeler taşınmaz değerini belirlemek için bilirkişi heyeti görevlendirir: genellikle bir emlak uzmanı, bir inşaat mühendisi ve bir ziraat mühendisi. Ancak uygulamada bu heyetlerin bölgedeki gerçek piyasa değerlerinden habersiz kararlar verdiği sık görülür. Malikler, kendi uzman raporlarıyla bu tespiti dengeleyebilir.
5. KAMULAŞTIRMA DAVASINDA SÜRELER
- İptal davası: Kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren 30 gün.
- Bedel artırımı: En geç 15 gün içerisinde.
- Fiili el atma: Müdahale tarihinden itibaren 20 yıl (zamanaşımı)..
6. SONUÇ: MÜLKİYET BİR HAKTIR, AYRICALIK DEĞİL
Kamulaştırma davaları, bireyin malvarlığına yapılan en ciddi müdahalelerdendir. Ne var ki idare, çoğu zaman mülkiyetin yalnızca ekonomik boyutunu değerlendirir. Oysa ki mülkiyet, bir ailenin hatıraları, bir köylünün geçim kaynağı, bir esnafın iş güvencesi olabilir. Bu nedenle kamulaştırma, yalnızca bir işlem değil; hukukun derinliklerinde yürüyen bir mücadeledir.