Ülkemiz deprem kuşağı üzerinde bulunan bir coğrafyada yer almaktadır. 2023 yılında yaşadığımız büyük Hatay, Kahramanmaraş, Malatya depremleri de bu durumu açıkça ortaya koymuştur. Yaşanan bu büyük depremler neticesinde binlerce insan hayatını kaybetmiş, pek çoğu yaralanmış, evsiz kalarak göç etmek zorunda kalan birçok aile mağduriyet yaşamıştır. Ülkemizin deprem gerçeğiyle acı bir şekilde yüzleşmesi, müteahhitler tarafından inşaa edilen yapıların denetiminin ne kadar büyük önem taşıdığını tekrar ortaya koymuştur.

Kanun kapsamına giren yapıların denetimi “Yapı Denetim Kuruluşu” aracılığıyla yerine getirilecektir. Kanuna göre Yapı Denetim Kuruluşu “Bakanlıktan alınan izinle münhasıran yapı denetimi görevini yapan, ortaklarının tamamı mimar ve mühendislerden oluşan tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Buna göre Yapı Denetim Kuruluşları yapı denetimi haricinde başka herhangi bir görev üstlenemeyecektir.

Ülkemizde inşaa edilen yapıların denetimi konusunda 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bahse konu kanun inşa edilen tüm yapıları kapsamına almamıştır.

Kanun Kapsamı Dışında Bulunan Yapılar

Kanunun 1. maddesinin 2. fıkrasında ,

“Bu Kanun;

a) 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ncı maddesinde belirtilen kamuya ait yapı ve tesisler ile 27 nci maddesinde belirtilen ruhsata tabi olmayan yapılar,

b) Bodrum katı dışında en çok iki katlı ve yapı inşaat alanı toplam 200 metrekareyi geçmeyen müstakil yapılar,

c) Entegre tesis niteliğinde olmayan tarım ve hayvancılık amaçlı yapı ve tesisler,

ç) (Ek:5/12/2024-7534/11 md.) Güneş enerjisi santralleri, rüzgâr enerjisi santralleri,

d) Köy yerleşik alanlarında, belediye ve mücavir alan sınırları içinde olmayan iskân dışı alanlarda ve nüfusu 5000’in altında olan belediyelerin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bodrum katı ve çatı arası dışında en çok iki katlı ve yalnızca bir bodrum katın inşaat alanı hesaba katılmaksızın toplam inşaat alanı 500 metrekareyi geçmeyen konut yapıları ile bunların kömürlük, otopark, depo gibi müştemilatı,

hariç olmak üzere, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak yapıların denetimini kapsar. Ruhsata tabi olup, bu Kanun hükümlerine tabi olmayan yapılarda denetime yönelik fennî mesuliyet 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ncı ve 28 inci maddelerine göre mimar ve mühendislerce üstlenilir. Birden fazla müstakil yapının bulunduğu parsellerde, bütün yapıların toplam yapı inşaat alanının 200 metrekareyi geçmesi hâlinde de bu Kanun uygulanır. ” denilerek kanunun kapsamı belirlenmiştir. Dolayısıyla yapı denetim kuruluşlarının denetim yapabileceği yapılar kanunun 1. maddesinin 2. fıkrası dışında kalan yapılardır.

Yapı Denetim Firması Çalışanlarının Sorumluluğu

Kanuna göre Yapı Denetim Kuruluşlarının Yöneticileri, Ortakları, denetçi mimar ve mühendisleri ile proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidi Kanunun uygulanmasından dolayı ortaya çıkan yapı hasarından sorumludur. Kanunda yapı denetim kuruluşunun görevlileri ile yapı müteahhidi ve laboratuvar görevlilerinin sorumlulukları açıkça düzenlenmiştir.

Ayrıca Yapı Denetim kuruluşuyla ilgili farklı bir ticari faaliyet yasaklanmıştır. Buna göre Yapı Denetim Firmalarının ticari anlamda tek faaliyet alanı yapı denetimiyle sınırlı olmak zorundadır. Ayrıca kanunda “kuruluşun denetçi mimar ve mühendislerinin, denetim faaliyeti süresince başkaca meslekî ve inşaat işleri ile ilgili ticarî faaliyette bulunmaları yasaktır.” şeklinde düzenleme yapılarak mimar ve mühendislere yapı denetimi haricindeki ticari faaliyetler yasaklanmıştır. Kanunun bu şekilde düzenleniş amacı Yapı Denetim kuruluşlarının bağımsız ve tarafsız olarak faaliyet yürütmelerini sağlamak, olası şaibeli durumların önüne geçmek ve faaliyet alanını kısıtlamaktır.

Yapı Denetim Hizmet Sözleşmeleri

Kanuna göre Yapı Denetim Hizmet Sözleşmeleri Yapı Sahipleri ile Bakanlık tarafından belirlenen Yapı Denetim Kuruluşları arasında yapılacaktır. Kanunda Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesinin neleri kapsayacağı, taraflardan birinin sözleşmeye uymaması halinde ortaya çıkacak durumlar ve Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesinin ücretinin nasıl belirleneceği ayrıntılı şekilde belirtilmiştir.

Yapı Denetim Kuruluşu Mimar Ve Mühendislerinin Yapı ile İlişkisinin Kesilmesi

Kanunun 6. maddesinde “Yapı denetim kuruluşunun görevden ayrılması veya mimar ve/veya mühendislerinden birinin, herhangi bir sebeple yapı ile ilişkisinin kesilmesi halinde yapı denetim kuruluşu durumu; gerekçeleri ile birlikte en geç altı iş günü içinde yazılı olarak Bakanlığa ve ilgili idareye bildirir. Aksi takdirde kanunî sorumluluktan kurtulamaz.” denilerek Yapı Denetim Kuruluşuna mimar ve mühendislerin işten ayrılma ya da farklı sebeple yapı ile ilişkisinin kesilmesi halinde 6 iş günü içinde durumu Bakanlığa bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.

İdari Müeyyideler

Kanunda Yapı Denetim Kuruluşu tarafından verilen hizmetin eksik ya da kusurlu olması halinde bir takım müeyyideler uygulanacağı düzenlenmiştir.

Kanunda Hizmet Sözleşmesi Bedelinin yüzde 10 u yüzde 20 si ve yüzde 30 una kadar idari para cezası uygulanacak haller düzenlenmiştir.

Yapı Denetim Kuruluşları açısından asıl yıkıcı düzenleme ise Kanunun 8. maddesinin g bendinden itibaren düzenlenmiştir. Buna göre; “kanunun 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, bu hataların yapının ruhsat eki onaylı statik projesinin ve hesaplarının, zemin etüd raporuna veya standartlara veya ilgili mevzuata aykırı olması,  Kanunun 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasının (c) ve (g) bentlerinde belirtilen görevlerin yerine getirilmediğinin tespiti hâlinde, bu hataların yapım aşamasında yapının ruhsat eki onaylı statik projesine aykırı olması ve 3 üncü maddenin beşinci fıkrasının birinci cümlesi hükmüne aykırı hareket edilmesi hallerinde Bakanlıkça tespit edilirse 1 YIL YENİ İŞ ALMAKTAN MEN cezası verilecektir.

Bunun yanında Yapı Denetim Kuruluşları açısından tamamen faaliyete son verme cezası da verilebilmektedir: Bu durumlar kanunda şu şekilde sıralanmıştır;

Son on takvim yılı içerisinde yeni iş almaktan men yönünde verilen ilk cezanın ilan edilmesinden sonra, yeni iş almaktan men yönünde cezayı gerektiren ikinci bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı ceza verilip ilan edilmesinden sonra üçüncü defa yeni iş almaktan men yönünde ceza vermeyi gerektiren bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı da ceza verilip ilan edilmesi hâlinde, son ilan tarihinden itibaren ve Yapı denetim kuruluşunun, bu Kanun ve ilgili mevzuat ile kendine verilen görev ve sorumluluğu yerine getirmemesi nedeniyle, denetim sorumluluğunu üstlendiği yapının taşıyıcı sisteminde en geç yapı kullanma izin belgesi aldıktan sonra on beş yıl içinde veya yapım aşamasında çevresinde yer alan binanın taşıyıcı sisteminde onarılamaz düzeyde yapısal bir hasarın oluşması halinde,

Farklı Bir Alanda Faaliyette Bulunan Görevliler

Yapı Denetim Kuruluşu ortakları, denetçi mimar ve mühendisleri ve teknik elemanlar başkaca mesleki ve inşaat işleri ile ilgili ticari faaliyette bulunamaz. Aksi durumda ise İdari Para Cezası verileceği düzenleme altına alınmıştır; “Yapı denetim kuruluşunda ortak veya görevli iken başkaca mesleki ve inşaat işleri ile ilgili ticari faaliyette bulunan veya laboratuvarlarda ortak olan veya görev alan yapı denetimi kuruluşunun ortakları, denetçi mimar ve mühendisleri ile diğer teknik elemanlarına İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce 10.000 Türk lirası idari para cezası verilir.”

Yargı Yolu

Verilen idari cezalara karşı İdari Yargı mahkemesinde itiraz etmek mümkündür. Kanuna göre İdari Para Cezalarına karşı 15 gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilecektir. Yapılacak bu itiraz son derece önemlidir. İdari Yargı yolunun kendisine ait usul ve esas kuralları bulunmaktadır. Şirket adına idare mahkemesine dava açılırken mutlaka uzman yardımından faydalanmak gerekmektedir. Bakanlık tarafından verilen cezalar son derece yıkıcı sonuçlar doğurabilmektedir. Yapı Denetim Firmaları açısından 1 yıl süreyle yeni iş almaktan men cezası veyahut tamamen faaliyetten men cezası idarenin keyfi tutumu neticesinde ortaya çıkabilmekte, firma ortak ve görevlilerini aileleriyle birlikte toptancı şekilde cezalandırmaktadır.

Ayrıca Yapı Denetim Kuruluşu görevlileri açısından da başka bir firmada olsa dahi görev alamayacağı kanunda düzenlenmiştir;Yeni iş almaktan men cezası alan yapı denetim kuruluşunun ortakları ceza süresince, faaliyete son verme cezası alan yapı denetim kuruluşunun ortakları ise üç yıl süreyle herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamaz ve başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olamaz.

Ceza Hükümleri

Yapı Denetimi Kuruluşları görevlileri açısından yukarıda belirtilen idari cezalar yanında ceza soruşturmasına konu olacak şekilde ayrıca hapis cezası müeyyideleri düzenlenmiştir. Buna göre Yapı Denetim ve laboratuvar kuruluşlarının icrai veya ihmali davranışla yeni iş almaktan men cezası uygulamasını gerektiren veya “Yapı denetim kuruluşunun, bu Kanun ve ilgili mevzuat ile kendine verilen görev ve sorumluluğu yerine getirmemesi nedeniyle, denetim sorumluluğunu üstlendiği yapının taşıyıcı sisteminde en geç yapı kullanma izin belgesi aldıktan sonra on beş yıl içinde veya yapım aşamasında çevresinde yer alan binanın taşıyıcı sisteminde onarılamaz düzeyde yapısal bir hasarın oluşması halinde” fıkrası veya “8 inci maddenin onuncu fıkrasının (e) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer verilen fiillerine ilişkin görevini kötüye kullanan ortakları, yöneticileri, mimar ve mühendisleri ve diğer teknik personeli, yapı müteahhidi, şantiye şefi, proje müellifi gerçek kişiler ile laboratuvar görevlileri, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Kanunun 9. maddesinin 2. fıkrasına göre ise; “Yapı denetim kuruluşunun ortak ve yöneticileri, mimar ve mühendisleri ile laboratuvar görevlileri bu Kanun hükümleri çerçevesinde yapmaları gereken denetimi yapmadıkları hâlde yapmış gibi veya yapmalarına rağmen gerçeğe aykırı olarak belge düzenlemeleri hâlinde Türk Ceza Kanununun resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.” denilmiştir.

Kanunda hem idari yönden hem de cezai anlamda yaptırımlar düzenlenmiştir. Yapı Denetim Kuruluşları ve görevlileri açısından kasti ya da ihmali bir takım usulsüzlükler son derece ağır yaptırımlarla karşılanmaktadır. Bazı durumlarda çalışanlardan birinin ihmal ya da hatası bütün şirketin cezalandırılmasına sebebiyet verebilmektedir. Bakanlık nezdinde yapılacak başvurular, İdare Mahkemesi’ne itiraz süreci ve Cumhuriyet Başsavcılıklarında süren soruşturmalarda hukuk büromuzca vekalet yürütülmektedir.

AVUKAT FARUK KARAHAN

Leave a Comment