- Faruk Karahan
- Hukuki Paylaşımlar
- 09/01/2025
Boşanma, bireylerin evlilik birliğini sona erdirme kararı almaları durumudur. Bu karar, sadece duygusal ya da sosyal bir süreç olmakla kalmaz, aynı zamanda önemli bir hukuki süreçtir. Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma, eşlerden birinin veya her ikisinin birlikte ya da tek taraflı olarak evliliğin sonlandırılmasını talep etmesiyle gerçekleşir. Ancak boşanma sebepleri, her zaman aynı şekilde hukuki bir temele dayanmaz.
Evliliklerdeki sorunlar, çeşitli sebeplerle boşanmayla sonuçlanabilir ve her bir sebep hukuki bir çerçeve içerisinde farklı şekilde değerlendirilir. Bu yazıda, boşanma sebeplerinin hukuki açıdan nasıl ele alındığını inceleyecek ve her bir sebep için geçerli yasal düzenlemeleri detaylı şekilde ele alacağız.
Makale İçeriği
- 1 Boşanma Sebepleri
- 2 Boşanma Davaları
- 3 Genel Boşanma Sebepleri Nelerdir?
- 4 Özel Boşanma Sebepleri Nelerdir?
- 5 Boşanma Sebepleri Nasıl İspat Edilir?
- 5.1 Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
- 5.1.1 1. Boşanma davası ne kadar sürer?
- 5.1.2 2. Zina Sebebiyle Boşanma Nasıl İspatlanır?
- 5.1.3 3. Boşanma İçin Şiddetli Geçimsizlik Yeterli Mi?
- 5.1.4 4. Boşanma Sebebi Olarak Akıl Hastalığı Geçerli Mi?
- 5.1.5 5. Anlaşmalı Boşanma Durumunda Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
- 5.1.6 6. Çocukların Velayeti Nasıl Belirlenir?
- 5.1.7 7. Boşanma Davasında Nafaka Talep Edebilir Miyim?
- 5.1.8 8. Boşanma Davasında Avukat Tutmak Zorunlu Mudur?
- 5.1.9 9. Boşanma Kararına İtiraz Edilebilir Mi?
- 5.1 Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Boşanma Sebepleri
Boşanma sebeplerine ilişkin düzenlemeler Türk Medeni Kanunu uyarınca düzenlenmiştir. TMK (m.161,166. maddeleri arası) yapılan düzenlemeler değişik sınıflandırmalara bağlı olarak ele alınmıştır. Genel olarak boşanma sebepleri iki farklı başlık altında ele alınmaktadır.
- Genel Boşanma Sebepleri
- Özel Boşanma Sebepleri
Evliliğin sonlandırılmasını gerektiren sebeplerin varlığı, boşanma davası açılabilmesi için temel oluşturur. Evlilik birliği içindeki davranışlar, sadakat yükümlülüğü ve aile içindeki huzur, boşanma nedenlerinin dayanaklarıdır. Öncelikle kısaca boşanma türlerinde bahsetmekte fayda vardır.
Boşanma Davaları
Boşanma davaları, evlilik birliğini sonlandırma amacıyla başvurulan hukuki süreçlerdir. Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma sadece belirli koşullar altında ve uygun prosedürlere göre gerçekleşebilir. Boşanma davaları, tarafların evliliklerini sonlandırabilmesi için gerekli hukuki temeli oluşturur ve boşanmanın hukuki sonuçları bu süreçte belirlenir.
Evliliklerin sona erdirilmesi için açılacak boşanma davaları genellikle iki şekilde gerçekleşir:
- Anlaşmalı Boşanma Davası ve
- Çekişmeli Boşanma Davası
Her iki tür davanın da kendi özellikleri, prosedürleri ve yasal gereklilikleri vardır. Daha önceki yazılarımızda bu başlıkları detaylı şekilde incelediğimiz için (bknz. Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır, Şartları Nelerdir?) bu yazıda, her iki dava türünü kısaca ele alacağız.
Anlaşmalı Boşanma Davası
Anlaşmalı boşanma, çiftlerin birbirlerine karşı herhangi bir anlaşmazlık taşımadan, tüm boşanma sürecinde uzlaşarak evlilik birliğini sonlandırma şeklidir. Türk Medeni Kanunu’na göre, anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için eşlerin evliliklerinin en az 1 yıl sürmüş olması gerekmektedir. Bu süre, çiftlerin birbirlerinin hak ve yükümlülüklerini daha sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmeleri amacıyla belirlenmiştir.
Anlaşmalı boşanma davasında, eşler her konuda anlaşma sağladıktan sonra mahkemeye başvururlar. Evlilik sona erdikten sonra, mal paylaşımı, çocukların velayeti, nafaka gibi temel meselelerde taraflar arasında uzlaşma sağlanır ve bu anlaşma mahkemeye sunulur. Mahkeme, sunulan anlaşma metnini inceleyerek, her iki tarafın da hukuki haklarının korunup korunmadığını değerlendirir. Eğer mahkeme, tarafların anlaşmasının adil ve hukuki açıdan geçerli olduğunu kabul ederse, boşanma kararını verir.
Anlaşmalı boşanma davalarının avantajları:
- Hızlı ve düşük maliyetli: Anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanmaya göre çok daha kısa sürede tamamlanır ve yargılama masrafları daha düşüktür.
- Uzlaşma sağlanmış olur: Taraflar, evliliklerini sonlandırırken karşılıklı anlaşmaya vararak, birbirlerinin haklarına saygı gösterirler. Bu, boşanma sürecinin daha az gergin ve daha az travmatik geçmesini sağlar.
- Mahkeme onayı gereklidir: Evet, anlaşmalı boşanmanın geçerli olması için mahkeme onayı gereklidir. Bu, boşanma kararı verilmeden önce tarafların anlaşmasının mahkeme tarafından onaylanması anlamına gelir.
Anlaşmalı boşanma süreci:
- Başvuru: Taraflar birlikte mahkemeye başvurur ve boşanma taleplerini iletirler.
- Protokol Hazırlığı: Evliliğin sona ermesiyle ilgili mal paylaşımı, nafaka, çocukların velayeti gibi konulara ilişkin bir protokol hazırlanır. Her iki taraf da bu protokole imza atar.
- Mahkeme: Mahkeme, protokolü inceler ve her iki tarafın haklarının korunduğuna kanaat getirirse boşanma kararını verir.
- Boşanma Kararı: Tarafların anlaşmalarının onaylanmasının ardından mahkeme boşanma kararını verir ve resmi boşanma süreci tamamlanır.
Çekişmeli Boşanma Davası
Tarafların anlaşamaması neticesinde çekişmeli boşanma davası; tarafların evliliği sonlandırmaya karar verdiği ancak mal paylaşımı, nafaka, çocukların velayeti gibi konularda anlaşmazlıkların bulunduğu bir boşanma türüdür. Çekişmeli boşanma davaları, hukuki olarak daha karmaşık ve uzun süreçlerdir çünkü her iki taraf da kendi taleplerini desteklemek için deliller sunmak zorundadır. Bu süreç, anlaşmalı boşanmadan daha maliyetli olabilir ve daha fazla zaman alabilir.
Çekişmeli boşanma davasının başlatılması için tek taraflı başvuru yeterlidir. Eşlerden biri, evliliğin sona ermesini talep edebilir ve boşanma davası açılabilir. Ancak, diğer eşin de dava sürecine katılması gerekir ve taraflar, boşanma sebepleri üzerinde anlaşmaya varamayabilirler.
Çekişmeli boşanma davalarında, en önemli husus, boşanma sebeplerinin ispat edilmesidir. Eşlerden biri, boşanma talebinin gerekçesini, mahkemeye sunduğu delillerle kanıtlamak zorundadır. Zina, hayata kast etme, kötü muamele, terk gibi hukuken kabul edilen boşanma sebepleri arasında yer alır ve bunlar, tanık ifadeleri, belgeler ve diğer somut delillerle ispatlanabilir. Mahkeme, sunulan delilleri değerlendirerek bir karar verir.
Çekişmeli boşanma davalarının zorlukları:
Eşlerin anlaşamaması sonucunda taraflardan birisi mahkemeye boşanma talebini ileterek diğer eş ile ayrılıklarına karar verilmesini talep edebilmektedir. Bu yolun anlaşmalı boşanma sürecine göre birtakım zorlukları bulunmaktadır;
- Anlaşmalı boşanma davasına göre uzun sürer: Çekişmeli boşanma davaları, taraflar arasında anlaşmazlıkların olduğu durumlarda uzun bir sürece yayılabilir. Bu süreç bazen yıllar sürebilir.
- Mahkeme giderleri daha fazladır: Çekişmeli boşanma davalarında, delil sunma, tanık dinleme, mahkeme giderleri gibi pek çok masraf doğar. Bu da, sürecin maliyetini artırır.
- Psikolojik etkiler: Çekişmeli boşanma davaları, taraflar arasında daha fazla gerginlik yaratabilir ve hem eşler hem de varsa çocuklar üzerinde ciddi psikolojik etkiler bırakabilir.
- Hukuki desteğe ihtiyaç vardır: Bu tür davalar, doğru bir şekilde yönetilmesi gereken karmaşık süreçlerdir. Bu yüzden bir avukat desteği almak, davanın daha hızlı ve etkili şekilde sonuçlanmasına yardımcı olur.
Çekişmeli boşanma süreci:
Boşanma kararının icra edilmesini talep eden eş kısaca aşağıdaki süreçlerle karşılacaktır;
- Dava açma: Taraflardan biri, boşanma talebiyle mahkemeye başvurur.
- Dilekçeler aşaması: Diğer eş, davaya yanıt verir. Burada, boşanma sebeplerinin açıklanması ve itirazların sunulması gerekir. Verilen cevaba karşı ikinci dilekçelerin mahkemeye sunulması mümkündür.
- Delillerin sunulması: Taraflar, boşanma sebeplerini ispatlamak için tanıklar, belgeler ve diğer delilleri mahkemeye sunar. Boşanma dilekçesinde delillerin sunulması ve somut olgularla desteklenmesi oldukça önemlidir. Mahkeme tarafından deliller kabul görmez ise davanın reddine karar verilmektedir.
- Mahkeme süreci: Mahkeme, tüm delilleri değerlendirerek karar verir. Gerekirse tarafları tekrar dinleyebilir ve ek belgeler talep edebilir.
- Karar: Mahkeme, tüm süreçleri ve delilleri inceleyerek boşanma kararı verir ve boşanma işlemi tamamlanır.
- Kanun yolları: İlk derece yargılaması neticesinde verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yollarına başvurmak mümkündür. Taraflar mahkemeye verecekleri usulüne uygun dilekçe ile süreci olağan kanun yollarına taşıyabilirler.
Genel Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Türk Medeni Kanunu, boşanma sebeplerini iki ana kategoriye ayırır: genel boşanma sebepleri ve özel boşanma sebepleri.
Genel boşanma sebepleri, evlilik birliğini temelden sarsan, ancak daha spesifik bir suç veya eyleme dayanmayan, genel nitelikteki sebeplerdir. Bu sebepler, genellikle eşlerin evlilik ilişkisini sürdürebilmelerini imkansız hale getiren durumları ifade eder. Evlilik birliğinin temelden sarsılması, anlaşmazlıkların biriktiği, eşlerin arasındaki iletişimin ve saygının tamamen yok olduğu durumları kapsar.
Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma için geçerli sebeplerin başında evlilik birliğinin temelden sarsılması yer almaktadır. Evlilik birliğinin temelden sarsılması, tarafların ilişkilerinin sürdürülemez hale gelmesi anlamına gelir. Bu sebeple, taraflardan biri boşanma talebinde bulunabilir. Türk Medeni Kanunu ele alındığında genel boşanma sebepleri şu şekilde sıralanabilecektir;
- Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması (TMK m.166)
- Eşlerin birlikte dava açmaları yahut diğer eşin davayı açılan davayı kabul etmesi (TMK m.166/3)
- Açılan dava neticesinde evlilik birliğinin fiilen kurulamaması (TMK m.166/4)
Taraflar boşanmaları sırasında genel boşanma sebeplerine başvurabileceği kanunda düzenlenmiş özel boşanma sebeplerine de başvurabileceklerdir. Evlilik birliğinin temelden sarsılması halinde eşin kusuru aranmayacaktır.
Özel Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Genel boşanma sebepleri daha geniş ve genel anlamda evlilik birliğini sürdürülemez hale getiren sebepleri içerirken, özel boşanma sebepleri, belirli ve daha somut durumlara dayanır. Özel boşanma sebepleri, evlilik birliğinin ciddi şekilde sarsılmasına yol açan ve hukuki olarak boşanma için gerekçe sayılabilecek durumlardır. Bu tür sebepler, eşlerden birinin ciddi bir şekilde evlilik yükümlülüklerini ihlal etmesi sonucunda ortaya çıkar.
Özel boşanma sebepleri arasında zina, hayata kast, pek kötü muamele ya da onur kırıcı davranış, küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı yer alır. Bu sebeplerin her biri, bir eşin diğerini boşanma talebine zorlayacak kadar ağır ve hukuken geçerli sebepler oluşturur.
Zina Sebebiyle Boşanma
TMK m.161’de düzenlenmiş olan zina, bir eşin diğerine sadık kalmaması, yani evlilik dışı cinsel ilişkiye girmesi anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’na göre, zina boşanmanın mutlak sebeplerinden biridir. Eşlerden biri, diğerinin zina yaptığını kanıtladığında, boşanma davası açabilir. Hakim bu durumda boşanmaya karar vermek zorundadır.
Zina, evlilik birliğini sarsan ve eşler arasındaki güveni tamamen yok eden bir eylemdir. Zina eylemi, sadece eşlerin birbirlerine sadık olma yükümlülüğünü ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda evlilik birliğinin temel ilkelerini de ihlal eder. Bu nedenle, eşlerden biri, diğerinin zina yaptığı gerekçesiyle boşanma talep edebilir.
Zina ile boşanmanın şartları:
- Eyleminin ispatı: Zina nedeniyle boşanma davası açan taraf, bu durumu ispatlamak zorundadır. Zina, otel kayıtları, tanık beyanları, yazılı veya görsel belgeler veya diğer somut delillerle kanıtlanabilir.
- Bilerek ve isteyerek üçüncü bir karşı bireyle cinsi münasebette bulunulması: Zina yapan eşin karşı cins ile bilerek ve isteyerek eylemde bulunması gerekmektedir. Eşcinsel ilişkiler yerleşik yargı içtihatları kabulüne göre zina sayılmamaktadır. Ancak bu durumda taraflar evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanarak boşanma talep edebileceklerdir.
- Eylemin evlilik birliği içerisinde olması: Zina yaptığı iddia olunan eşin eylemi taraflar evli iken gerçekleşmiş olmalıdır, aksi durumda zina boşanma sebebi olarak kabul görmeyecektir.
- Eylemin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içerisinde ve zina fiilinin gerçekleşmesinin üzerinden 5 yıl içerisinde dava açılması gerekmektedir.
- Diğer eşin affetmesi: Zina yapan eş diğer eş tarafından eylemin öğrenilmesinden sonra affedilirse eğer, davacının zina sebebine dayanarak boşanmasına karar verilemeyecektir.
Hayata Kast, Pek Kötü Muamele ya da Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma
Bir eşin diğerine yönelik hayata kast etmesi, pek kötü muamele yapması veya onur kırıcı davranışlarda bulunması, boşanma için geçerli sebepler arasında yer alır. Türk Medeni Kanunu (m.162), bu tür durumları evlilik birliğini sona erdiren sebepler olarak kabul eder.
- Hayata kast: Bir eşin, diğerini öldürmeye teşebbüs etmesi ya da ciddi şekilde zarar vermesi, bu tür bir davranış, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yol açar. Kişi bu eylemi kasten gerçekleştirmelidir.
- Pek kötü muamele: Eşlerden birinin diğerine yönelik şiddetli davranışlar, fiziksel ya da psikolojik anlamda kötü muamelede bulunması, evlilik birliğini sürdürülemez hale getirir. Örneğin; dövmek, tehdit etmek, kovmak vb.
- Onur kırıcı davranış: Eşlerden birinin, diğerini kamuoyu önünde küçük düşürmesi, hakaret etmesi, onurunu zedelemesi de boşanma sebebidir.
Hayata kast, kötü muamele ya da onur kırıcı davranış ile boşanmanın hukuki boyutu:
- Bu tür bir boşanma talebi için, fiziksel zarar, şiddet, hakaret veya psikolojik baskı gibi eylemler ispatlanmalıdır.
- Taraflar, mahkemeye tanık beyanları, raporlar, videolar ve diğer somut delillerle başvurabilirler.
- Bu tür durumlar, sadece boşanma değil, aynı zamanda cezai sorumluluk doğurabilir. Eşler, bu tür suçlarla ilgili ceza davası açma hakkına da sahiptirler.
Küçük Düşürücü Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma
Bir eşin küçük düşürücü suçlar işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi, boşanma için Türk Medeni Kanunu m.163 uyarınca geçerli sebepler arasında yer alır.
- Küçük düşürücü suç işleme, toplumda genel kabul gören normlara aykırı olan ve bir kişinin toplumda itibarını zedeleyen suçlardır. Genel kanının aksine bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için eşin işlediği suçun ceza mahkemesi tarafından kesinleşmesine gerek yoktur. Küçük düşürücü suçlar kanunda açıkça sayılmamıştır ancak; Anayasa m.76’da sayılan ve yüz kızartıcı suçlar olarak bilinen suçlar bu suçlara örnek verilebilir. Ayrıca, cinsel suçlar, uyuşturucu ticareti gibi birtakım suçlar da mahkemeler tarafından kabul edilebilmektedirler.
- Haysiyetsiz hayat sürme ise, bir eşin toplum tarafından kabul edilemeyecek şekilde bir yaşam tarzı benimsemesi anlamına gelir. Bu, kumar, alkol bağımlılığı, uyuşturucu kullanımı gibi davranışlar olabilir. Eşlerden biri, diğerinin haysiyetsiz bir yaşam sürmesi nedeniyle boşanma talep edebilir.
Bu durumlar, evlilik birliğini sürdürülemez hale getiren, taraflar arasında güveni yok eden ve bir eşin diğerine olan saygısını kaybettiren sebeplerdir. Mahkeme, toplumun değerleri ve evlilik yükümlülükleri doğrultusunda değerlendirme yaparak karar verir.
Terk Sebebiyle Boşanma
Türk Medeni Kanunu m. 164‘te hüküm altına alınan terk, bir eşin, diğerini hiç bir gerekçe olmaksızın evlilik birliğinden ayırması, başka bir deyişle uzun süre evini terk etmesi ve geçerli bir nedeni olmaksızın eve dönmemesidir. Terk edilen eş, boşanma davası açma hakkına sahiptir. Terk, evlilik birliğini sona erdiren önemli sebeplerden biridir. Türk Medeni Kanunu’na göre, bir eşin diğerini terk etmesi, diğer eşin boşanma talep etmesi için geçerli bir sebeptir.
Terk fiilinin şartları:
- Müşterek hayatın sonlandırılması,
- Evlilik sorumluluklarını yerine getirmeme davranışları,
- Geçerli bir neden olmaksızın evden ayrılınması,
- Birlikte yaşamama süresinin en az 6 aylık süreyi bulması,
- Ayrılan eşe usulüne uygun ihtarda bulunulması ve ihtarın sonuçsuz kalması.
Sayılan şartların gerçekleşmemesi halinde mahkeme davanın reddine karar verebilecektir. Terk edilen eş, terk sebebini mahkemeye ispatlamak zorundadır. Bu durum genellikle ikametgah değişikliği, uzun süre haber alınamama halinin tanıkla ispatı gibi delillerle kanıtlanabilir. Evlilik, karşılıklı hak ve sorumluluklarla devam eder. Bir eşin uzun süre terk etmesi, evlilik yükümlülüklerini ihlal etmek anlamına gelir.
Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma
Türk Medeni Kanunu m165‘te düzenlenen Akıl hastalığı sebebiyle boşanma, bir eşin, diğerini evlilik yükümlülüklerini yerine getiremeyecek şekilde etkileyen bir akıl hastalığına yakalanması durumunda ortaya çıkar. Akıl hastalığı, bireyin günlük yaşamını etkileyen, sosyal, duygusal veya zihinsel becerilerinin kaybolmasına yol açan bir durumdur. Kanunda tek tek sayılmayan bu hastalıklardaki ana kıstas diğer eş için hayatın çekilmez hale gelmiş olmasıdır.
Akıl hastalığı ile boşanmanın şartları:
- Hastalığının tedavisinin bulunmaması,
- Hastalığın evlilik öncesinde bilinmiyor olması,
- Aile hayatının çekilemez hale gelmiş olması,
Bu nedenlerle kişi evlilik birliğini sürdürülemez hale getirebilir. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma talep eden eş, diğer eşin tedavi edilemez durumda olduğunu veya evlilik yükümlülüklerini yerine getiremediğini kanıtlamak zorundadır.
Boşanma Sebepleri Nasıl İspat Edilir?
Boşanma davalarında, boşanma sebebinin ispatı, davanın sonucunu doğrudan etkileyen kritik bir aşamadır. Türk Medeni Kanunu m6. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.190/1 uyarınca iddiada bulunan taraf iddiasını kanıtlamak zorundadır. Her iki eşin de davada ileri sürdüğü iddialar, yalnızca beyanlardan ibaret olamaz. İddiaların, delillerle desteklenmesi, mahkemenin boşanma taleplerini kabul etmesi için gereklidir. Boşanma sebeplerinin ispatı, davanın hangi sebeple açıldığına göre değişebilir. Başlıca ispat delilleri şu şekildedir,
- Tanık delili,
- Bilirkişi,
- Yemin delili,
- İkrar,
- Otel kayıtları,
- Kısa mesajlar (SMS) ve whatsapp yazışmaları,
- Adli Tıp Kurumu kayıtları,
- Adli Sicil Belgesi,
- Kolluk tespitleri,
- Fotoğraf, video, kamera görüntüleri, ses kayıtları,
- Banka kayıtları
şeklinde sıralanabilmektedir. Somut olayın özelliğine göre usulüne uygun her türlü delil mahkemece kabul edilebilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Boşanma davası ne kadar sürer?
Boşanma davaları, davanın türüne göre değişkenlik gösterir. Anlaşmalı boşanmalarda süreç birkaç hafta içinde tamamlanabilirken, çekişmeli boşanmalarda bu süre bir yıla kadar sürebilir. Üst mahkemelere başvuru halinde süreç 3 4 yıla kadar uzayabilmektedir.
2. Zina Sebebiyle Boşanma Nasıl İspatlanır?
Zina, boşanma sebeplerinden biridir ve Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma için geçerli bir sebeptir. Zinanın ispatı için, taraflardan biri, diğerinin evlilik dışı cinsel ilişkisini kanıtlamak zorundadır. Bu kanıtlar, tanık beyanları, yazılı belgeler (mesajlar, e-postalar) veya dijital veriler (fotoğraf, video) olabilir. Zinanın ispatı, hukuki olarak oldukça önemlidir ve ciddi sonuçlar doğurabilir.
3. Boşanma İçin Şiddetli Geçimsizlik Yeterli Mi?
Evet, şiddetli geçimsizlik Türk Medeni Kanunu’na göre bir boşanma sebebidir. Eşlerin sürekli tartışmaları, birbirlerine karşı saygı göstermemeleri, evlilik birliğini sürdürülemez hale getirebilir. Ancak, şiddetli geçimsizlik ile ilgili somut deliller sunmak gerekebilir. Örneğin, uzun süreli ayrılıklar, duygusal ya da psikolojik zarar veren davranışlar ispatlanabilir.
4. Boşanma Sebebi Olarak Akıl Hastalığı Geçerli Mi?
Evet, akıl hastalığı da boşanma sebepleri arasında yer alır. Eşlerden birinin akıl hastalığı nedeniyle evlilik birliğini sürdürememesi durumunda, boşanma davası açılabilir. Akıl hastalığının etkileri, kişinin evliliğini sürdürememesiyle ilgili delillerle ispatlanmalıdır. Bu hastalık, tedavi edilmezse evliliği yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
5. Anlaşmalı Boşanma Durumunda Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Anlaşmalı boşanma davasında, mal paylaşımı konusunda taraflar karşılıklı olarak anlaşır. Mal rejimi seçimlerine göre (örneğin, edinilmiş mallara katılma rejimi), evlilik süresince edinilen malların paylaşımı yapılır. Taraflar, mal paylaşımı ve nafaka gibi konularda anlaşarak mahkemeye başvurabilirler.
6. Çocukların Velayeti Nasıl Belirlenir?
Çocukların velayeti, boşanma davasında önemli bir konudur. Velayet, çocuğun kiminle yaşayacağına karar verir. Ebeveynler arasında anlaşmazlık olması durumunda, mahkeme, çocuğun en iyi menfaatini gözeterek bir karar verir. Genellikle, çocukların yaş durumu, ihtiyaçları ve aile içindeki ortam göz önünde bulundurulur.
7. Boşanma Davasında Nafaka Talep Edebilir Miyim?
Evet. Nafaka, boşanma sonrası eşin geçimini sağlamasına yardımcı olan bir maddi destek ödemesidir. Mahkeme, nafakanın miktarını belirlerken, tarafların gelir durumları, çocuk sayısı ve maddi ihtiyaçlar gibi faktörleri göz önünde bulundurur. Nafaka, kadın veya çocuklar için ayrı ayrı talep edilebilir.
8. Boşanma Davasında Avukat Tutmak Zorunlu Mudur?
Boşanma davası açarken, avukat tutmak zorunlu değildir, ancak hukuki destek almak oldukça önemlidir. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında, uzman bir avukatın yardımı, sürecin daha sağlıklı ve hızlı ilerlemesini sağlar. Anlaşmalı boşanmalarda ise taraflar avukatsız da hareket edebilir, fakat yine de hukuki yardım almak faydalı olabilir.
9. Boşanma Kararına İtiraz Edilebilir Mi?
Evet, boşanma kararı istinaf ve temyiz yolu ile itiraz edilebilir. Mahkeme kararına karşı taraflardan biri itiraz ederse, dava bir üst mahkemeye taşınabilir. Ancak, itiraz edilmesi boşanma kararının geri alınacağı anlamına gelmez; sadece kararın yeniden değerlendirilmesi yapılır.