Önümüzdeki yüzyılın ciddi bir aktörü yapay zekâ ve o teknolojiyi nasıl düzenlediğimiz olacak çünkü endüstriyel devrim de hukuki düzlemde ve sosyal anlamda birçok değişikliğe neden olan bir olaydı ancak biz mi endüstriyel devrimi kontrol ettik? Yoksa, o mu bizi kontrol etti? Diye, sormalıyız kendimize.

Şu farkı anlamak lazım: Zekâ, akıl değildir. Zekâ hesap yapabilmek, çözmek gibi edimleri yerine getirebilir ve IQ dediğimiz ölçü birimi olan bir yetenektir. Akıl ise gerçeği, doğruyu seçme, bir olayda fikir yürütme ve görüş beyan etme yeteneğidir. Arabaların insanlardan hızlı olmasını göz önüne alırsak yapay zekanın bizden daha zeki olacağı kesin.

Bu yazımda anlatacaklarım sizlere bilim kurgu gibi gelebilir bu yüzden şöyle bir anket verisi vermek istiyorum:

Üst seviyedeki yapay zekâ geliştiricileri ile yapılan anket sonucunda, zekanın ortalama bir insan seviyesine gelmek için öngörülen tarih %50 ihtimalle 2040-2050 senesi olduğu belirlendi. Bundan sonrasında ise çok daha hızlı bir şeklide ilerleme kat ederek insan zekasından daha bir üst konuma erişeceğini tahmin etmek zor değil. Mamafih, bu durumu konuşmak için geç bile kaldık diyebiliriz. Haber bültenlerinde yapay zekâ veya robotlarla ilgili gördüğümüz 3 haberden birisi yerine geçeceği mesleklerle alakalı. Bu bağlamda, robotların hukuka etkilerini sizlere bilgim ve araştırmalarım dahilinde açıklamak istedim

3 başlıkta yapay zeka ve hukuk u ilişkilendirebiliriz

1-Yapay zekanın kullanımı sonucunda ortaya çıkan yeni hukuki durumlar.

Bu tür konuları düşünürken ünlü bilimkurgu yazarı Isaac Asimov’un 19 yaşında romanları için ortaya koyduğu 3 robot yasası geldi aklıma:

1) bir robot bir insana zarar veremez ya da bir insanın zarar görmesine seyirci kalamaz
2) bir robot 1. Madde ile çelişmediği sürece herhangi bir insanın söylediklerine uymak mecburiyetindedir
3) bir robot 1. ve 2. Maddeye aykırı kalmadığı sürece kendisinin zarar görmesine karşı çıkar.

Yapay zekâ hayatımıza girdikçe çıkabilecek hukuki durumların niceliği de paralel olarak artmaktadır bu durum daha çok yapay zeka ve ceza hukuku olarak yarı bir başlıkta incelenmeli. Günümüzde bile bu tür durumlar var, bazıları şöyle:

Otonom bir araç kaza yaptığında. İnternet bağlantısı, yazılım, sürücü vs. bu olaydan kim sorumlu tutulmalı? Ölçüt nedir? Yaptırımı nedir? İnsan robot veya robot-robottan doğan hukuki işlemler… Bu konuyu robotların hukuki kişiliği adlı yazımda ayrıca ele alacağım için bunun üzerinde çok durmak istemiyorum

2-Hukukun yapay zekada kullanımı.

Hukuk felsefesi adına yeni bir konu diyebileceğimiz bu etkide, Hukukun yapay zekada kullanımının 2 yönü olduğunu söyleyebiliriz.

Birinci tarafı bizim için bir nevi test ortamı oluşturmasıdır şöyle ki yapay zekanın karar vermesi gerekiyor. Hukuk teorileri gerçekten iddialarını yerine getirebiliyor mu? Çünkü Kelsen olsun Hart olsun “Bir hukukçu böyle düşünmeli, böyle karar vermeli, benim baktığım perspektiften bakmalı, benimsediğim şeyleri kullanırsa doğru hukuka erişir” diyerek bir iddiada bulunuyorlar dolayısıyla onun oluşturduğu şemayı yapay zekaya öğretip buna göre karar vermesini istediğimizde ortaya çıkacak sonuçta bu öğretilerin ilk defa teorikten pratiğe geçişini göreceğiz ve gerçekten de pratik olarak uygulanabilir mi diye test etme imkânı sağlayacağız.

İkinci tarafı ise yapay zekanın bir ontoloji kurması gerektiği. Mesleki terimler bilgiler aktarılmalı ve bunları kullanarak da bir sonuç çıkarmalı ve Kelsen, Hart gibi hukukçuların öğretileri ile donatılmalıdır. Mesela argümantasyon teorisi de aslında robotlar için bir yol gösterici diyebiliriz. Daha sonra bir hâkimin karar verirken olayı değerlendirip ahlak kuralları çerçevesinde bir karar alması ile günlük hayatta bir şeyi yapmak için karar almak arasında pek bir fark yoktur bu yüzden günlük hayatı çözümlemeye çalışan robotlarda bunu kullanmak daha doğru diyebiliriz.

3. yapay zekanın hukukta kullanılması.

Robotlar hangi meslekleri ele geçirecek sorusundan bunu da sorabiliriz

Yapay zekanın avukat veya yargıç olması…

Teknolojinin yolunu insanlığın ihtiyaçları çizer. Ateşi kontrol altına aldığımızdan beri bu hep böyle olmuştur. Hukuk ise teknolojik yeniliklerle arasında biraz mesafe bırakarak, attığı her adımdan emin bir şekilde teknolojik süreçleri takip eder. Ancak yakın zamanda İngiltere’de bir sıçrama gerçekleşmiş olabilir. Robot bir hâkim algoritması yazıldı ve bu yapay zekaya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 584 davası gösterildi. Gösterilen davalarda verdiği kararlar, %79 oranla mahkeme yargıçlarının kararlarıyla uyuştu.

Bir robot yargıç varsayımı yaptığımızda; robot, tüm mevzuat ve benzer konudaki mahkeme kararlarının ötesine geçip internet ortamındaki bütün görüntülere, devlet kayıtlarına; bunların yanında yargılamadaki kişilerin geçmişlerine, sosyal medyalarına, geçirdikleri soruşturmalara kolayca erişebilir. Üstelik bu robot; adli tatillerden, insani bahanelerden, hâkimin reddini ve çekinmesini gerektiren sebeplerden bağımsız olacaktır.” Göz açıp kapayıncaya kadar gelen Adalet!” İlerleyen zamanlarda getirebileceğimiz diğer bir olasılık ise robotun farazi dava aracı olarak kullanılması. Makamlar mahkemeye gitmeden önce robotun algoritması üzerinde kendilerini test edebilir. Üniversiteler hukuk eğitiminde ondan yararlanabilir.

Yakın zamanda İngiltere’de bu konuyla ilgili bir girişim olmuş olabilir Londra’daki UCL Üniversitesi ile Sheffield Üniversitesi’ndeki bilgisayar mühendislerinin geliştirdiği algoritma, davaları hem yasal hem ahlaki boyutlarıyla inceleyebiliyor. Bu robot yapay zekaya AİHM’nin 584 davası gösterildi. Davalar verdiği kararlar, mahkeme yargıçlarının verdiği kararlarla %79 uyuştu. Araştırmanın ilerleyen süreçlerinde daha fazla veri yükleneceği belirtildi.

Robot Yargıç konusunun yanında, iki yapay zekâ hukukçusundan daha bahsetmek gerek. Bunlar Ross ve DoNotPay.

Ross:

Öncelikle kendisiyle rossintelligence.com üzerinden sohbet edebilirsiniz. Ross, herkesin az çok bildiği IBM şirketi tarafından geliştirildi ve ilk yapay zekalı “avukat” olarak tarihe geçti. Amerika’nın ve dünyanın en büyük hukuk firmalarından yaklaşık 900 avukatı bünyesinde barındıran Baker-Hostetler, bu robotumuzu iflas davalarında hala kullanıyor. İşleri hızlandıran Ross, firmanın iflas departmanındaki avukatların yerine çok sayfalı dosyaları inceleyip, tarayarak onlara istedikleri verileri sağlıyor. Dahası avukatlara yaratıcı fikirler ve cevaplar sağlayabileceği düşünülüyor.

DoNotPay:

Genç bir İngiliz girişimci olan Joshua Browder tarafından geliştirilen bu yapay zekâ, İngiltere’de ve New York’ta aktif olarak kullanılmakta. Kendisini donotpay.co.uk adresinden inceleyebilirsiniz. Kullanıcılara 30 saniyenin altı bir sürede park cezalarına karşı nasıl itiraz edebileceğini söylüyor . DoNotPay, bir sohbet penceresi yoluyla çalışıyor. Samimi ve sade bir dil kullanıyor.

Tüm bu durumlardan baktığımızda robotlar hayatımıza ister kabul edelim ister etmeyelim yavaş yavaş ve çoğu zaman farkında olmadan giriyorlar. İşlem kolaylığı, zamandan tasarruf gibi birçok artı sağlıyorlar olsa bile insanoğlu git gide kendisini hantallaştırıyor diyerek bir eleştiri yapmak istiyorum. Endüstriyel devrim ve hatta daha eskisi olan buğdayı evcilleştirmemize kadar olan döneme gidersek bu teknolojik hamleleri bizler mi yöneteceğiz? yoksa onlar mı bizi yönetecek? diye insanoğlu kendisine sormalı…

Leave a Comment

Kategoriler